Tek Çocuk Psikolojisi


Her zaman ilk söylenen önyargı cümlesi şımarık, uyumsuz, bencil olurlar.  Öyle mi acaba?

Son 10 yılda, tek çocuk sahibi olan ailelerin oranı artmıştır. Ekonomik, sosyolojik türlü sebepleri yanında özellikle çalışan anne–babanın zaman ve eğitim imkanları sınırlı olmasın diye tek çocuk sahibi olmanın en önemli nedenleridir.

Anne babalar tek çocuk sahibi olduklarında daha koruyucu olurlar ve bu durum ”hayır” deme yetisini kaybettikleri sürece çocukların dezavantajı olmaktadır. Ancak ilgi odağı olmaları, ailenin çocukla çocuklaşması, ebeveyn tutumlarını en aza indirmesi, yani disiplin anlayışının çocuğa göre şekil değiştirmesi çocuğun dış dünyada zorlanmasına , sosyal ilişkilerde “sudan çıkmış balık “ olasına sebep olmaktadır. Ailenin merkezi olan çocuk, tüm yaşantıyı kontrol etmeye başladığı için , ben merkezci olduğu için aynı ilgiyi okuldan da , arkadaş gruplarından da bekleyecektir. Bu yoğun beklenti tepki yaratacak grup dışı kalmasını, sık sık arkadaş grubu değiştirmesini ya da bir arkadaşa saplanıp kalmasını sağlayacaktır. Arkadaşlarını ellerinde tutmak için gösterecekleri yoğun çaba, kendinden ödün verme, onların istediğini doğru yada yanlış diye sorgulamadan yapma eğilimi gösterecektir. Dış etkenlere sadece arkadaş edinebilmek için tepkisiz kalan bu çocuklar, sadece kabul görmek ve onaylanmak isteği içindedirler. Çünkü çekirdek ve büyük aile sürekli olarak, gereksiz kabul ve abartılı onaylar ile 4 yaşında kendisi çatlını batırıp köfte- patatesini yiyebilecek çocuğa abartılı aferinler verebilmektedir.  

Kardeş ilişkilerinde yaşanan rekabet, oyun kurma ve dağıtma, çekişme ve aynı çizgi filmi birlikte izleme gibi ortak paylaşımların azlığı nedeniyle ya çok paylaşımcı, malının kıymetini bilmeyen ya da çok bencil, kimseye oyuncağını elletmeyen olacaktır. 

Tek çocukta, duygusal travmanın en acısı da , evde çok sevilen bu çocuklar dış dünyada o kadar da çok sevilme potansiyeli yakalayamamalarıdır.

Tek çocuk olanın şüphesiz en iyi tarafı (1996; Jiano ve arkadaşları) bilişsel yeteneklerde hafıza, dil becerileri ve matematikte yaşıtlarına göre daha iyi olduklarını, bunu da anne ve babaların tek çocukla ilgilenme düzeyine bağlı olarak oluştuğunu saptamaları oluştur. Ayrıca , daha olgun bireylerle büyüyen tek çocukların,  kendilerinden büyük ve kendilerinden küçük bireylerle iletişim kurma becerileri daha iyidir. Kendisinden büyüklerin yanında “büyümüşte küçülüş”, kendisinden küçüklerin yanında koruyucu ve vericidir.

Tek çocuklar, akranları ile zaman zaman hırçın ilişkiler kursalar da daha kolay sömürülen çocuklar olmaları da yaşadıkları bir başka sıkıntıdır. Kardeş ilişkisi , problem çözme becerilerini ve sosyal uyumunu geliştirme imkanı sunmaktadır.    

Sonuç olarak, Artısı ve eksisi aile ve çocuğun yetişme şekline göre değişse de 2. Çocuk anne –babanın kararı olmalıdır, çocuk kardeş istiyor diye çocuk sahibi olunmamalıdır.

Aile de anne-babanın/karı–kocanın sorunlarını çözmek için özellikle problemli evliliklerde 2. Hatta 3. Çocuktan medet umulmamalıdır.

Tek çocuklarda sorumluluk bilinci ile birlikte büyümelerini çeşitlendirmek için evde hayvan besleme de  uygun bir destek olabilir.

Tek çocuk ilgi odağı olaya alışacağı için , ailenin kariyer, mesleki geleceğinden beklenti yakalamak adına daha fazla gelecek kaygısı yaşayabileceği de unutulmamalı ve geleceği güvence altına almak için tek çare olarak , tek çocuğa fazla gelecek kaygısı yüklememek te anne-babaların dikkat etmesi gereken öneli bir detaydır.

Ancak şu bir gerçek ki,  annenin-babanın çocuğu kabulü ,çocuğunu ihmal etmemesi, gereken yerde “hayır” diyebilmesi, tutumlarında ortak dili kullanması çocuğun tek çocuk olsa bile sağlıklı büyümesini sağlayacaktır.

Yani tek çocuk problemini çözecek tek yol; Çocuğun nasıl yetiştirildiğidir. Sevgiler...